HOME | DD

EvranOzturk — Despair by-nc-nd

Published: 2011-01-25 08:08:02 +0000 UTC; Views: 873; Favourites: 24; Downloads: 13
Redirect to original
Description Poor cat and his owner.
Related content
Comments: 18

Klara999 [2011-02-15 18:07:36 +0000 UTC]

Wow... extremely interesting picture.

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to Klara999 [2011-02-16 07:18:48 +0000 UTC]

HMm. Thank you It was very sudden. After I heard the click cat was looking somewhere.

👍: 0 ⏩: 0

caraazul77 [2011-01-26 00:52:38 +0000 UTC]

Bu ne yaa çok güldüm .. Kedinin bir şikayeti yok gibi ama çok uslu Direk makineye bakması da ilginç olmuş.. fotoğrafı sevdim eline sağlık..

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-01-27 08:32:06 +0000 UTC]

Hehe.
Aslında bakmıyordu bana. Gece çok karanlık soğuk. gitmem gerek derken bir de kalabalık. Dur şunu bir çekeyim dedim bir kez baktı sn lik ben de direkt patlattım suratına. Sonra yine döndürdü kafasını uslu ama mutlu olduğuu zannetmiyorum. Kedi bu papağan gibi durur mu kim bilir neden korkuyor.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-01-27 09:18:14 +0000 UTC]

Her kedinin karakteri farklıdır, gerçekten çok söz dinleyeni de var yaramazı da.. Kedileri eğitmek zor, denemem de Bu kedi görünüğü kadarıyla bir yetişkin ve ev kedisi, zaten bir yavru kadar yerinde duramayan ve bir sokak kedisi kadar tedirgin veya vahşi olamaz. Yavruyken dışarıya bu şekilde çıkarılmaya alışmışsa , insanlara alışkınsa bu görünümü normal olabilir veya kendimi iyi avutuyorum

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-01-27 13:10:04 +0000 UTC]

Yok yok. Bu sokak kedisi çünkü sahibi de sokak sahibi.
Evsiz bunlar. Hele kedi tahminen doğduğundan beri aynı yerde duruyor zavallı.
Ama kediileri eğitmek imkansız gibi bir şey. Korkutmak daha kolay. O zaman en azından siz ona bakarken uslu duruyor. Siz gidince azıyorlar.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-01-27 20:25:53 +0000 UTC]

Üzüldüm o zaman ikisine de

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-01-28 06:44:02 +0000 UTC]

Kediye ben de üzüldüm.İnsanlara pek acımam. Eden bulur. Öyle bir ülkede o halae düşen adam ya çok salaktır ya da çok tembel. Fiziksel bir engeli yoksa tabi.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-01-28 10:30:13 +0000 UTC]

Çok ilginç ama ben fotoğrafa bakarken evsiz olduklarını halen düşünemiyorum. Kedinin taşıma kutusu , altında rahat etmesi için battaniyesi , giysisi falan. Belki manzaranın bir kısmını gördüğümden dolayı.

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-01-31 08:32:27 +0000 UTC]

Sanırım ondan. Ama evsiz derken -10 derecede sokakta yaşayabilen insanlardan bahsediyorum. Sokağı eivmizden konforlu tutmaları gerekli ki donarak ölmesinler. Battaniye çok onlarda o sebeple.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-01-31 12:38:05 +0000 UTC]

çok zor dimi..

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-02-01 14:58:37 +0000 UTC]

Eh tahminen kolay olmasa gerek.Mesela ben soğuktan, açlıktan çok, sahip olduğum üç beş kıytırık battaniye, leğen v.b. eşyaların ben uyurken çalınmasından ya da çöpçüler tarafından alınmasından korkacağım için uykusuzluktan ölürdüm.uykum çok hafif ve yüzeyseldir benim. Uyumuyorum desem yeridir.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-02-04 19:16:40 +0000 UTC]

Düşünmek bile çok kötü kimsenin başına gelmesin

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-02-07 09:58:22 +0000 UTC]

Ama işte çok insanın başında olan bir problem. Öyle ki dünya nüfusunun takriben %60 bu durumda. Yani ya evsiz ya gününü aç geçiriyor ya da başını sokacak bir yer edinmiş ama günde 1 dolara çalışıyor falan. Çok yakında Doğan'dan çıkacak bir kitap var eşim çeviriyor Kamboçya-Thailand sınırında ki fuhuşu rezaletini anlatmakta gerçek olaylardan bir derleme. Diyebilirim ki pişmiş tavuğun başına gelmeyecek olaylar yaşanıyor şu anda ben bu satırları yazarken. Olur da kitabı çıkınca almak istersen Doğan'dan alma ya ben göndereyim ya da korsanını al. Doğan'da bu insanların sefalet çekmesinde rol oynayan bir kurum eninde sonunda. Ha diğerleri dah amı iyi kat kat beter ama bu Doğan'ı haklı çıkarmıyor. Hak yemeğe alışmış zenginler güruhu insanlığın etini kemiğini iliğini sömürdükçe ve cahiller üremeyi durduramadıkça sonumuz daha da felaket olacak. Üzülmüyorum neden? Biz ortadan kendi yarattığımız bir felaketten dolayı da olsa kalksak, doğa kendini 250 yıl içinde yenileyecek. Umurunda değiliz yani. Doğanın kanını emen birer asalaktan farksızıs. Ben böyle düşünüyorum. Daha derinlere indikçe daha daha ekstrem ve kanranlık düşünceleri de duyabilirsin. Ondan fotoğraflarım da ışık az.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-02-09 13:11:59 +0000 UTC]

Doğanın içine ettiğimiz konusunda haklısın ancak insanların evsiz kalmalarıyla veya ekonomik düşüşleri ile ilgili olarak sadece kendilerinin sorumlu olduğunu düşünmüyorum , çok faktörlü birşey bu. En başta devlet politikalarıyla ve güçlü firmaların piyasayı ellerinde tutmaları ve hükümetleri etkilemeleriyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Sonra yükselen eğitim düzeyine bağlı olarak işe alımların daha eğitimli elemanlar üzerinde yoğunlaşıp firmaların tecrübeli eski çalışanları gözden çıkarmaları veya değişen altyapı ile (bilgisayarlı sisteme geçiş vs) ayak uyduramayan çalışanların başka arayışlara girmeleri vs vs.. bireysel olarak fakirleşme ile sonuçlanıyor. Fakirler daha da fakirleşiyor orta direk yok oluyor yakında sadece fakir ve zengin ayrımı yapılacak sanırım. Tabi ülkeden ülkeye değişen uygulamalarla etkilenme düzeyi değişiyor. Konudan konuya atladım ama gerçeken çok geniş. Bir sürü dengeye bağlı.
Tayland'daki fuhuş özellikle küçük yaşlardaki çocukların yaşadıkları defalarca yazıldı ancak halen devam ediyor, demek ki hükümet buna göz yumuyor. En büyük gelir kaynaklarından biri sanırım, yazık.

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-02-10 09:22:47 +0000 UTC]

Ben o orta direğin kalkaması olayını çok duydum ama katılmıyorum. Orta direkt kalkamaz o zaman o zengin güçlü firmalar mallarını tükettirecek kesim bulamazlar. Bir avuç zengin kendi kendine mal satarak hayatta kalamaz. Bu tamamen saçmalık. Fakirlerin artması işlerine gelmez. Sadece sömürecek kadar fakirin olması yeterldiir.Güçlü firmaların amacı tüketim hızını arttırmaktır. Bir mal satıldıktan sonra ne kadar çabuk eskirse (teknolojik olarak) o kadar yidir onlar için. Ama bu malı sürekli geliştirecek bir ARGE kesimine, bu malı sürekli pazarlayacak bir pazarlama kesimine bu malı sürekli daha ucuza üretebilecek bir fakr kesime ve en niyahetinde bu malı gözünü bile kırpmadan kredi kartıyla alıp tüketecek bir ORTA KESİME ihtiyaçları hep olacaktır. Bu hassas dengeyi bozmaları hiç işlerine gelmez. Eğer o ütopik zengin-fakir dengesi olşacaksa o zaman herkesin 1700'lü yıllaradaki gibi yaşaması gerekir. Köylü kesim ve saray takımı olarak. Bu da imkansız gibi gönüyor. Dünyanın ayakta kalması içinse 1950'ler deki yaşam tarzı ve üretim tarzı benimsenmeli ki o daha olası bir durum teknolojinin desteğiyle bir gömlek değiştererek donanım ve materyalden soyutlanıp yazılıma ağırlık vererek stabilize edilebilecek bir durum. Burada CERN gibi ultra ötesi bilimin büyük rolü olacak.Ne demek isteidğimi anlaman için örenklendireyim; 1950'lerde yaşamımıza giren teknolojik aletler ile savaş sonrası yıkımı unutturmaya çalışan yüksek kaliteli ama pahalı ürünler satılmıştı. Bunlar birer mucüze gibi bir anda hayatımıza girerek bizlerin olmassa olmazı halini aldılar. Buzdolapları, TV ler, elektrik süpürgeleri, arabalar. Tüm bunun gibi olmazsa olmazlar yüksek kalitede ve pahalı el işçiliğiyle üretildiklerinden hali hazırda çalışır durumda olanları var ve antika değeri taşımaktalar.Günümüz anlayışında ise her 18 ayda bir kendi hızını ikiye katlayan elektronik sayesinde çok ucuz iş gücü ve fabrikasyonun yaygınlaşıp otomasyonun muazzam hale gelmesiyle disposal ürünler moda edildi.ÖRnek su PET şişeye girdi muazzam astronmik rakamlarla satılıyor ve kar elde ediliyor hale getirildi. Devlet baskı altına alınarak çeşme suyu kirlidir sağlıksızdır imajı yerleştirildi. Ve bakım yapılamayan ıslah edilemeyen su göz göre göre kirlendi.Lap top lar makyajlanarak ve internet yazılımlarıyla desteklenerek, GSM'i de içine alarak ucuzlatıldı ve sürekli yenisini almamız için pazarlandı. Arabaların kullanım ömürleri 60 seneden 5 seneye indirgendi özellikle bir otomotivci olarak bunu iyi biliyorum.Şu an para akışı çok iyi büyük şirketler mutlu. Yalnız bir olay var canlarını sıkan. O da bu üretim hızı bizi ve dünyamızı önüne geçlimez bir kirlenme çevrimine soktu. Bunu durdurmak için ya 1950 mantığıyla yaşamak yani pahalıya kot alıp yırtılınca yamamak lazım ya da ultra teknolojik araştırmalar sayesinde elektroniği sudan ucuz hale getirip kompaktlaştırıp,yaratma gücünü evlere taşımak lazım. Şimdi dünyayı ve esasen kendimizi yani o güçlü firmaların cebini kurtarmak için yeni bir çağa giriyoruz. Adı bilgi satışı çağı. Şu an ben isimlendirdim.
Ne olacak; önümüzdeki 20 yıl içinde saniyede 50 milyon işleme yapan çipler 2 kuruşun altına imal edilebilinecek. Bu sayede çipler tabiri uygunsa saç telimize kadar girecek. Bu hayatımızı konforlu hale getirirken ömrümüzü uzatacak. Bir yandan da robotlaşma karşıtı tutucu kesimin çok büyük bir kriz ve yokoluşuna zemin hazırlayacak. Ardından evimizde yeni icat olacak bir makineyle artık hiç bir şey için dışarı çıkıp satın almamız gerekmeden üretim yapıp tüketecek hale geleceğiz.Yani çok akla yatkın gelmiyor gibi gözükse de füturistik bilim adamlarının yakın gelecekteki durumlar hakkındaki yorumlarını kendimden bir şey katmadan yazarsam;
Canımız tsot yemek istiyorsa internetten tostun formulünü satın alıp evimizdeki cihaza girince, o makine tostu bize yaratacak. Bu ayakkabı, televizyon ve benzeri tüm ürünler için de geçerli. firmalar sadece o ürünlerin atomsal yapısını ve nasıl yaratılacağını içeren formülleri satacak. Böylece üretim için kullanılacak, aşırı su,tehlikeli atıklar gibi doğayı kireleten, tüketen bileşiklerden uzak durarak sadece o rünün moleküler hatta atomsal bazda oluşması için gerekli koşulları sağlayıp onu havadan aldığı atomlarla yaratabilen cihazlara sahip olacağız.
Çok uçuk gibi gelen bu teknoloji aslında bir komşu kadar yakınımızda ve teoride bir kaç nokta dışında ispatlanmış bir mevzu.Durum böyle olunca fakirlerin sayısı hızla azalacak, orta direkt muazzam bir nüfus patlamasıyla çoşacak ve zengin yine zengin ve azınlık olarak kalacak. Aynı zamanda dünya kirliliği duracak hem nesli tükenen hayvanlar hem yaşama koşulları hem de yeni genetik teknoloji ürünü egzotik hayvnlarımızla bundançok farklı bir çağda yaşıyor olacağız. Tabi o ana kadar bir doğal afet ile yok olmazsak. Örnek yörüngemizde ya da dünyanın manyetik alanında oluşabilecek bir değişim ya da güneşin bize olan tavrı ve ya kuyruklu yıldız ziyareti gibi.
Nereden nereye geldi konu çok komik.

👍: 0 ⏩: 1

caraazul77 In reply to EvranOzturk [2011-02-10 10:31:44 +0000 UTC]

Ben de onu diyecektim konu nerden nereye.. vay be ne fotoğraf çekmişsin
Şaka bir yana senin de bahsettiğin "Bir mal satıldıktan sonra ne kadar çabuk eskirse (teknolojik olarak) o kadar yidir onlar için." bu ve benzeri düşünceler (ki ben de katılıyorum ) ve daha iyi yaşam için alternatif çözümler Zeitgeist serisinde belli bakış açılarında dile getirildi. Gelecekte uyulur veya uyulmaz ama bir şekilde harekete geçilmiş olması insanlık yararınadır.
Bahsetmiş olduğun moleküler bazda yaratma ortaya çıkarma pratikte hayata geçmesi uzun zaman alacak birşey gibi duruyor ve şu an bence firmalar biraz rayından çıkmış bazı şeylerin önüne geçemiyorlar. Bu yıla kadar hayatımda bu kadar satış kampanyası / indirim , rekabet görmemiştim. Belki de çeşitlilik ve kaos insanlığı bitirecek olan şey. Doğada basit olan yaşamların bu hale gelmesi. Çok acayip canlılarız ya, kendi zekamızla kendimizi bitiriyoruz. Bak şimdi başka bir boyuta geçtik ) uzar bu böyle .. en iyisi acımızı dindirecek bir bardak su içelim

👍: 0 ⏩: 1

EvranOzturk In reply to caraazul77 [2011-02-10 10:55:52 +0000 UTC]

He he yakında içecek suyumuz epey azalmış olacak bu arada.
Ben çektim mi böyle fotoğraf çekiyorum işte
O alet de 40 yıl sonra evimin mutfağında olmassa ben de adam değilim sana söylüyorum şimdiden. Bak yaz bir kenara. Unutkanlıkla ilgili de derdiğimiz kalmayacağından merak etme hatırlarız.

Ha doktorlar dede senden geçmiş o teknolojiyi gençlere şiringa ediyoruz sen öl artık derlerse ona diyecek bir şey yok. Belki be bazı zımbırtıları biz bebekken ya da ana karnında takmaları icap edecek ki ileride çalıştırabilsinler. Benim gibi 70 ını devirmiş bir herifin beynine çir takamayabilirler onu bilemem. Ama o her şeyin fritözü her şeyin formülünü bitirdilerinde gerçek olacak. En nihayetinde 500 sene sonra dünyaya sığmamaya başlayınca olayın uygun gezegen aramaktansa özdeş bir gezegen kopyalamaya doğru gideceğinden şüphe etmekteyim ya daha bu konu hakkında kimse bir yorum yapmadı ben uyduruyorum. Mars'ı adam etmekten daha mantıklı bulduğumu da itiraf etmeliyim ama. Çin'liler yapar belki ha ha ha ne de olsa kopyalamakta üstlerine yok. En çok yere de onların ihtiyacı var.
Sustum artık tamam tıppppp....

👍: 0 ⏩: 0